Değerli kardeşlerim!

Covid 19 dolayısıyla bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı hissettim. Bu akşam Sn. Reîs-i cumhûrumuzun açıklamasını dinledik.

Güzel ve faydalı icraâtlarını anlattı. Takdîre şâyândır. Haddi zâtında Yassı Ada’nın açılışında da dinlemiştik.  Ancak şunu belirtmeliyiz ki, tüm Türkiye 65 yaş ve üstü için iyi haberler geleceğine odaklanmıştı ki olumsuz müjde verildi. Yasak devam edecek.. İngiliz ve İtalyanlar, yaşlılarına onları bakım evinde ölüme terk edip sahip çıkmadı. Çok yazık. Lâkin, biz de şunu yapmış oluyoruz: Sürekli ev hapsi!  Peki bu neye yol açabilecek? İnsanların psikolojik bunalıma girmesine. Durum gerçekten vahim. Özel ve resmî işi olanlar ne yapacak? Üç aylık süre zarfında bu insanların nefes alma hakkı elinden alınmış oluyor. Sadece pazar günü çıkış, ölü bir güne tekâbül ediyor. Çıksalar ne olacak, çıkmasalar ne? Bir şey değişmeyecek. Bu sebeple hasta olanları, bunalıma girenleri ve hatta ortaya çıkan ölümleri nereye koyabiliriz?

Sağlığı yerinde olan 65 yaş ve üzerine niçin sokağa çıkma yasağı? Bunların vebâli kime ait olacak? Kimler aklediyor? Kimler veriyor bu malûmatı Sn Başkanımıza?

En faydalı ve tecrübeli olanlarımızın ev hapsinde tutulması kimlerin projesi, gerçekten anlaşılamıyor. 18-20 yaş arasındakilerden daha mı dikkatsiz bu yaşlılar?  Bu uygulamaları hiç tasvip etmiyorum. Bilim kurulundaki psikologlar / psikiyatristler gerçekten bu durumları öngöremiyorsa bilim kurulunda durmamalılar. Ben olaya şahsî bakmıyorum. Bodrum katında yaşayan ve de balkonu olmayan evlerde kalan insanlarımızı da düşünüyorum.

Bu mesajlarımıza kulak vermeliler !

Araştırmacı Yazar Ahmet ALBAY